Yaşlı bakımı (geriatri) yaşlı hastaların fiziksel, zihinsel ve de sosyal yönleriyle ilgilenen ve destekleyen uzmanlık alanıdır.
Yaşlı bireylerde meydana gelen olumsuz değişimleri sınıflandıracak olursak:
Yaşın ilerlemesi ile bireyde; hastalık, ölüm endişesi, hareketlerin kısıtlanması ve yalnızlık korkusu gibi bağımsız bir birey olarak yaşamayı zorlaştıran çeşitli problemler ortaya çıkmaktadır. Günlük faaliyetlerinde veya sağlık hizmetlerine erişimde zorlanan; bunları yapabilmek için yardıma ihtiyaç duyan yaşlı bireyler, profesyonel olarak destek veren ve yaşlı bakımı konusunda eğitim almış uzmanlardan destek alabilir. Yaşlı bakımı sadece fiziksel kaygılar veya zorluklar için değil, aynı zamanda sosyal ve zihinsel açıdan da gereklidir. Hafıza kaybı, bilinç bulanıklığı, demans gibi bilişsel problemi olan yaşlılarda; unutkanlık problemi birçok tehlike arz probleme neden olabilir. Yaşlı birey, alması gereken ilaçları saatinde almayabilir ya da aldığını hatırlamadığı için ilacı tekrar tekrar kullanarak yüksek dozlarda alabilir. Bu hastalarda, sağlığın yanında güvenlik için de yaşlı bakım desteği şarttır.
Günümüz dünyasında modern tıbbın ilerleyişi, teknolojinin gelişmesi ve insanların sağlıklı yaşam konusunda bilinçlenmesi ortalama yaşam süresini uzatmış, yaşlı nüfus artmıştır. Yaşlı nüfusun artışı, dünya nüfusu içerisindeki yaşlı nüfusu oranını da arttırmıştır. Birleşmiş millet verilerine göre 2050’de dünya nüfusunun dörtte birini 65 yaş ve üstü bireylerin oluşturacağı tahmin edilmektedir. Yaşlanan nüfusun artışı ile yaşanan demografik değişim, toplumu ilgilendiren birçok problemi de beraberinde getirecektir. Artan yaşlı nüfusun ekonomik ve sosyal açıdan topluma yük oluşturmasının önüne geçebilmek için DSÖ tarafından “sağlıklı yaşlanma” kavramı geliştirilmiştir.
Yaşlanma; fizyolojik olarak kaçınılmaz bir son ve biyolojik olarak karmaşık bir olgudur. Moleküler düzeyde yaşlanma; zamanla hücrelerdeki artık son ürünlerin birikmesi, hücrenin eski işlevselliğini kaybetmesidir. Bu hasar yaşın ilerlemesi ile fizyolojik kapasitenin azalmasına ve kalp, solunum sistemi, hipertansiyon ve kanser gibi hastalıkların da görülme riskinde artmaya neden olur. Kronik veya güçten düşürücü rahatsızlıkları olan yaşlılar, diğer yaşlı bireylere göre daha kompleks ve detaylı bir bakıma ihtiyaç duyar.
Yaşlı bakımı hizmetlerini sınıflandıracak olursak:
• Sağlıklı yaşlı bakımı
• Kronik hastalıklara sahip yaşlı bakımı
• Rehabilitasyon ve tedavi öncelikli yaşlı bakımı
• Palyatif (terminal dönem) yaşlı bakımı
Türkiye, Avrupa'nın en büyük yaşlı nüfusuna (2015 yılında 6,5 milyon yaşlı) sahiptir. Türkiye’deki yaşlı nüfusun, toplam nüfusa oranı %8,2’dir. Bu oranla en çok yaşlı nüfusa sahip ülke olsa da çoğunluğu genç ve dinamik nüfusun oluşturduğunu görmekteyiz.
Yaşlı nüfusa sunulan sağlık ve bakım hizmetinin kalitesi tüm dünya için önem arz etmektedir. Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusun artması, sağlık bakım harcamalarını arttırmakta dolayısıyla da ülkelerin sağlık ekonomileri üzerine büyük bir yük oluşturmaktadır. Ek olarak bakım sağlayacak insan sayısındaki yetersizlik ve bundan kaynaklı istediği hizmeti alamayan yaşlılar ve ülkeleri yeni bir alternatif arayışına yöneltmiş, sağlık turizmi desteğiyle yaşlıları daha iyi koşulların sağlanacağı iklim, coğrafi özellikler ve hizmet verecek insan kaynağı açısından uygun Türkiye gibi ülkelerle bu konuda iş birliği oluşturmayı gündeme getirmiştir.
Türkiye, Asya ve Avrupa kıtaları arasında bir köprü görevindedir. Bu sebeple dünyanın her yerinden ülkeye ulaşımın kolay olması, yıllardır Avrupa’nın en iyi havayolu seçilen Türk Hava Yolları gibi bir hava ulaşım ağına sahip olması nedeniyle dünyanın gelişmiş birçok ülkesi, özellikle Avrupa, Arabistan ve Rusya’da bulunan yaşlılar için tercih sebebidir. Türkiye, yalnızca coğrafi konumu ile değil, diğer ülkelere göre yüksek kalitede ve maliyeti düşük sağlık hizmetlerinin sunulması; onkoloji, göz gibi özel grup hastanelerinin fazlalığı ve sağlık kurumlarındaki en ileri sağlık teknolojisi ve alanında uzman, deneyimli ve donanımlı Türk hekim kadrosu ile de rakip ülkeleri zorlayacak potansiyele sahiptir.
Bakım maliyetlerinin yüksek olduğu ya da sigortanın karşılamadığı ülkelerdeki yaşlılar, kaliteli hizmet alabilecekleri fiyatların kabul edilebilir seviyelerde olduğu Türkiye gibi ülkelerdeki Geriatrik Tedavi Merkezleri, Bakım Evleri ya da huzur evlerini tercih etmektedir. Türkiye’deki geriatrik tedavi merkezlerinde; üniversite eğitimi almış, sertifika sahibi, deneyimli ve güler yüzlü personeller tarafından bakım hizmeti verilmektedir.
Türkiye’de yaşlı bakım hizmeti veren merkezler; yaşlı bireylere 7/24 takip ve bakım hizmetinin sunulduğu, saygıyı esas alan bir anlayış benimseyen, hekimin önerdiği beslenme diyetine göre kişiye özel yemeklerin verildiği, kaybedilmiş kas gücünün kazandırılması ya da mevcut kas gücünü koruma amaçlı fizik tedavilerin ve çok daha fazlasının uygulandığı kurumlardır.
Türkiye’de bakım evlerinin mimarisi yaşlıların ihtiyaçlarına göre belirlenmiş ve inşa edilmiştir. Yürüme engelliler için tekerlekli sandalye ile girebilecekleri banyonun olması, odanın tüm kapılarından tekerlekli sandalyenin geçebiliyor olması, tek elle, sıkı sıkı kavramaya gerek kalmadan açılıp kapanabilen musluklar, kapı kolları, görme engelliler tarafından fark edilebilecek veya görüşü zayıf kişiler tarafından okunabilecek şekilde yazılmış levhalar bu özelliklerden bazılarıdır.
Yaşlı bakımında yaşlılara sunulan hizmetleri 3 temel başlık seklinde sınıflandırırsak
Rehabilitasyon: Geriatri; tıbbın her alanında olduğu gibi öncelikle hastalıkların önlenmesini, erken tanı ve tedavisini sağlarken yaşlı hastaların rehabilitasyonunu da hedeflemektedir. Eski sosyalliğini ve fiziksel kabiliyetini kaybetmiş olan yaşlıların yeniden günlük yaşamlarını idare edebilecek seviyeye getirilmesini amaçlar. Hastayı bu doğrultuda yönlendirir ve cesaretlendirir. Yaşanan duygusal problemlerin arkasında bıraktığı duygusal hasarı ortadan kaldırmak, kaybolmuş olan manevi ilişkilerini yeniden kazandırmayı hedefler.
Sosyal hizmetler: Yaşlıların sosyal alanda yaşadıkları sorunların çözülmesi için verilen hizmetlerdir. Bireyin sosyal çevresinde, sosyal iletişimlerinde ve sosyal etkileşimlerindeki sorunların giderilmesi ve yok edilmesi amaçlanır. Bireylerin, ailelerine ya da topluma karşı sosyal işlevselliklerinin sağlanmasını, karşı karşıya kaldıkları sorunlar ile baş edebilme kapasitelerinin geliştirilmesini ve çevresel koşulların gereksinimleri karşılayacak şekilde düzenlenmesini amaçlamaktadır.
Fiziksel aktivite: Eklemlerdeki kireçlenme, omurgadaki fıtıklar, kaslardaki güçsüzlük ve cilt dokusunun elastikiyetini kaybetmesi gibi sağlık problemleri yaşlıda hareketsizliğe neden olur. Uzun süre hareketsiz yaşayan bireylerde de fiziksel aktivitelerinde ve hareketlerinde yavaşlama gerileme ve kayıplar yaşanır. Hareketsizlik sonucu oluşan bu tabloyu önlemek adına düzenli egzersiz yapılmalıdır. Bu sayede kas kütlesi ve kuvveti korunur. Yaşlanmanın fiziksel aktiviteler üzerindeki olumsuz etkileri minimuma indirilir.