Türk beyin cerrahi uzmanları beyinde yer alan damar sistemi, omurilik, merkezi ve periferik sinirler, beyin ve damarlar ile ilgilenir. Nöroloji uzmanları ile ortak çalışmalar yürüterek sinirsel bozuklukları değerlendirmek ve tedavi etmek amacıyla gelişmiş teknikler ve teknolojileri kullanır. Beyin cerrahi uzmanlarının ilgilendikleri ve profesyonel bir şekilde tedavi ettikleri hastalıklar ile yapılan ameliyatlar genel olarak aşağıdaki gibidir;
Beyin cerrahisi uzmanları, beyin tümörlerinin tanısında yüksek çözünürlüklü MR (manyetik rezonans) bilgisayarlı tomografi ve fonksiyonel görüntüleme gibi bir takım yöntemler ile ileri düzeyde deneyimlerini kullanarak yüksek başarı oranları ile beyin tümör ameliyatlarını gerçekleştirmektedir. Da Vinci robotik cerrahi ve hassas mikrocerrahi enstrümanları yardımıyla düşük risk ve komplikasyon oranları yüz güldürücü sonuçlar ortaya koymaktadır. Günümüzde yüksek teknoloji sayesinde beyin cerrahı, ameliyat esnasında tümörü özel doku boyaları ile boyayarak normal dokudan ayırt ettikten sonra operasyona devam etmektedir. Bunun yanında hastanın ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrasında yaşamsal işlevlerini devam ettirebilmesi ve hayat standardının yükselmesini sağlamak için yoğun bakım, hasta bakım hizmetleri ve nöroanestezik yaklaşım ülkemizde üst düzey standartlarda sağlanır. Nöroonkoloji alanında yapılan ameliyatlara örnekler aşağıdaki gibidir;
• Beyne metastaz yapan ya da beynin kendi dokusundan kaynaklı tümörler
• Shwannoma ve menenjioma
• Hipofiz bezi tümörleri
• Beyin sapı ve beyincik tümörleri
• Ventrikül içi ve kafatası tümörleri başarılı beyin cerrahi operasyonları ile çözüme kavuşturulur.
Türkiye'de başarılı beyin cerrahları, nörologlar, tanısal ve girişimsel radyoloji uzmanları, nöroanestezi ve yoğun bakım alanında uzman ekipler serebrovasküler hastalığın tüm yönleri konusunda son derece uzmanlaşmış bir tedavi sağlar. Bazı durumlarda bu koşullar kraniotomi yani kafatasının açılması ve ardından bir beyin cerrahının etkilenen damarları tanımlamak ve hastalığı kontrol altına almak için son derece özelleşmiş bir mikroskop ve cerrahi aletler kullandığı mikrocerrahi ile sağlanır. Bunun yanında kafatasının açılmasını gerektirmeyen endovasküler beyin cerrahisi alanı da son yıllarda gelişmiş teknolojilerin kullanımı ile mümkün hale gelmiştir. Ameliyat esnasında girişimsel radyologlarla işbirliği içerisinde çalışan beyin cerrahları bacaktaki femoral arter veya koldaki brakial arterden küçük bir kesi yaparak bu alana mikrokateter yerleştirir. Ardından damar malformasyonuna ulaşmak için tedavi amaçlı beyne ulaşılır. Endovasküler teknikler beynin daha önce erişilemeyen bölgelerini erişilebilir hale getirir. Böylece beyin cerrahları beynin daha önce yaklaşmak için çok tehlikeli olan kısımlarını tedavi eder. Endovasküler cerrahi kan damarının şişmesi veya balonlaşması olan anevrizma gibi durumlarda minimal invazif tekniklerin kullanıldığı bir prosedürdür. Geleneksel açık cerrahiye göre hasta daha az ağrı hisseder ve hastanede kalış süresi daha kısadır. Dolayısıyla komplikasyon riski de minimal düzeylerdedir. Endovasküler cerrahi sarmal stentleme, anjiyoplasti ve embolizasyonu kapsar.
Radyocerrahi ile nörovasküler hastalıklarının tedavisi kısa bir süre içerisinde gerçekleşir. Radyasyon kullanılarak yapılan bir ameliyat türüdür. Gama bıçak, beynin belirli bir alanına radyasyon ışınlarını göndererek cerrahın kesi yapmak zorunda kalmadan beyin bozukluklarını tedavi için kullandığı metottur. Doğruluğu ve kesinliği nedeniyle gama knife, etkili ve son derece güvenilir bir tedavi şekli olarak kabul edilir.
Beyin cerrahi uzmanları spinal cerrahi alanında boyun, sırt ve kuyruk sokumu yapılarındaki hastalıkların tedavisi ile de ilgilenir. Özellikle omurilikte meydana gelen fıtıklar, spinal stenoz yani omurilikteki kanalların darlığı, travmalar, omurga kayması, omurilik tümörleri ya da omurganın konjenital yani doğuştan yapısal bozuklukları gibi durumlarda cerrahi seçeneği değerlendirilir. Lomber disk hernisi (bel fıtığı), servikal disk hernisi(boyun fıtığı), bel kayması, omurilik kanal daralması, beyincik sarkması, kifoplasti, skolyoz ameliyatları ülkemizde yüksek başarı olan oranları ile gerçekleştirilir.
Yenidoğan ve çocuk hastaların vücut işleyişleri yetişkin hastalara kıyasla farklıdır. Dolayısıyla beyin cerrahisi alanında uygulanan işlemlerde de farklı yaklaşımlar gerektirir. Pediatrik beyin cerrahisi uzmanları her yaş grubuna özel olarak dizayn edilmiş cerrahi ekipmanları kullanarak yenidoğandan 18 yaş altında yetişkin çocuk hastaya kadar bütün beyin ve sinir operasyonlarını titizlikle yapar. Aşağıdaki hastalıkların tedavisinde başarılı sonuçlar alınmaktadır.
• Çocukluk çağı omurga hastalıkları
• Kafatasında şekil bozuklukları (kraniosinostoz)
• Spina bifida
• Meningosel, myelomeningosel
• Çocukluk çağında görülen beyin ve omurilik tümörleri
• Hidrosefali (beyinde beyin omurilik sıvısının birikmesi)
Epilepsi yani halk arasında bilinen ismi ile sara hastalığı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de oldukça sık görülür. Ancak hastalar cerrahi aşamasına gelmeden önce nöroloji kliniklerinden medikal tedavi almaktadır. Eğer yaşanan nöbetler ilaçlar ile kontrol altına alınamıyorsa bu durumda nöbetlere yol açan beyindeki hasarlı bölgeyi ortadan kaldırmak için epilepsi cerrahisi gerekir. Aşağıdaki durumlarda cerrah, hastaya ameliyat olmasını önermektedir;
• Nöbet sırasında fiziksel yaralanmaların meydana gelmesi
• Eğer nöbet banyo ya da yüzme sırasında ortaya çıkarsa boğulma tehlikesi ihtimali
• Depresyon ve anksiyetenin görülmesi
• Çocuklarda epilepsinin yol açtığı gelişimsel gecikmeler
• Ameliyat edilmezse epilepsi nedeni ile hastanın hayatını kaybetme ihtimali
• Hafıza ve bilişsel fonksiyonların gittikçe zayıflaması
Türkiye'de beyin cerrahisi uzmanları epilepsi hastalığında en sık olarak rezektif cerrahi yöntemini kullanır ve bu yöntemde beynin küçük bir bölümü çıkarılır. Rezektif cerrahi en sık olarak görsel hafızayı, duyguları ve dili anlamayı kontrol eden temporal loblardan birinde gerçekleştirilir.
Lazer intersistiyel termal terapi yönteminde ise cerrah, epilepsiye yol açan beyin dokusunun küçük bir bölümünü lazer yardımıyla yok etmeye çalışır. Minimal invazif bir ameliyat yöntemi olan interstisyel termal terapide lazer ışınlarını yönlendirmek amacıyla manyetik rezonans görüntüleme (MR) yönteminden faydalanılır.
Derin beyin stimülasyonuunda ise nöbeti tetikleyen ve aktiviteyi bozan düzenli olarak zamanlanmış elektrik sinyallerini serbest bırakmak amacıyla beynin derinlerine kalıcı olarak implant edilen bir cihaz kullanılır. Bu yöntemde yine manyetik rezonans görüntüleme tekniğinden yararlanılır. Elektrik stimülasyonu gönderen jeneratör ise göğüs bölgesine implante edilir.
Korpus kallotomi, beynin sağ ve sol hemisferini birbirine bağlayan korpus kallozum bölgesinin bir kısmının ya da tamamının çıkarılmasıdır. Bu yöntem genellikle beynin bir tarafından diğerine doğru yayılan anormal beyin aktiviteleri sonucunda çeşitli hastalıkların ortaya çıktığı çocuklarda daha fazla tercih edilir. Bunun yanında hemisferektomi ve fonksiyonel hemisferektomi ameliyatları da gerçekleştirilmektedir.
Beyin içine yerleştirilen milimetrik elektronik çubuklar, küçük bir güç kaynağı ve bu ikisini birleştiren bir uzatma kablosunun birleşimi ile Parkinson hastalığının neden olduğu bozukluklar önlenebiliyor. Ameliyat sonrasında kişi takip edilir ve beyne koyulan elektrotların ayarlaması yapılır. Uzaktan kullanılan bir kumanda yardımı ile hasta ve doktor tarafından bu pil kontrol edilebilir ve ayarlarında değişiklikler yapılabilir. Bu şekilde kontrol sağlanabiliyor olunması; en fazla verim alınan değerin saptanabilmesi açısından çok önemlidir.
Pilin bir ömrü var mı?
Pilin ömrü hastanın durumuna ve uygulanmış olan beynin bölgesine göre 3-6 yıl arasında değişiklik gösterir. Pilin batarya gücü bittiğinde ise yeniden bir ameliyata gerek duyulmaksızın; pillerin göğüs bölgesinin cilt altında yerleştirilen bölgesinin operasyon ile değiştirilmesi yetiyor.
Ameliyat sonrasında hastalık bulguları tamamen kayboluyor mu?
Beyin pili ameliyatından sonra; hastanın konforunu kısıtlayan ve yaşam kalitesini düşüren; titreme, yavaş hareket etme ve ilaç tedavisinin gösterdiği yan etkiler belirgin düzeyde azalıyor. Ayakkabı bağlamak, gömlek iliklemek ve su içmek gibi günlük aktiviteleri, kişi artık tek başına karşılayabiliyor duruma geliyor.
Bel fıtığı belli bir yaştan sonra neredeyse her 4 kişiden birinin yaşadığı hastalıklar arasındadır. Omuriliğin lomber yani bel bölgesindeki sinir kökü sıkışması genellikle ağrıya neden olur. Sadece diskin fıtıklaşması değil omurilikte darlık olması da bel ağrısına yol açar. Bu ağrılara genel olarak radikülopati ve siyatik ağrısı denir. Dünya genelinde beyin cerrahisi alanında en sık yapılan operasyonlar arasındadır.
Bel fıtığı ameliyatlarında cerrah, sinir sıkışmasını gidermek ve sinirin iyileşmesini sağlamak için sinir kökü üzerindeki kemiğin ufak bir kısmını ya da sinir kökünün altında yer alan diskin çıkarılmasını sağlar. En yaygın yapılan ameliyat türü ise mikrodiskektomi ve laminektomidir. Ayrıca lomber füzyon yöntemi ile bel fıtığı ağrısının alt sırtta yer alan ağrılı bir hareket segmentinde durdurulması amaçlanır.
Son yıllarda robotik cerrahi teknolojisinin gelişmesi ile ülkemizde bel fıtığı hastalığının tedavisi için beyin cerrahi uzmanları mikroskobik diskektomi yöntemi kullanır. Burada lomber herni hastalığını ortadan kaldırmak amacıyla hastada geniş kesiler açmadan ve hastanede kalış süresini kısaltarak yüz güldürücü sonuçlar elde edilir. Hasta bir gün sonra taburcu edilebilir.