Genler, kalıtımın yapıtaşlarıdır. Anne ve babadan çocuğa aktarılan özellikleri içerirler. Gen yapısı, kromozomu; kromozomlar da DNA’yı oluşturur.
Bir kişinin sağlığı, görüntüsü, davranışları ve yetenekleri üzerinde genetik yapısı ve içinde bulunduğu çevrenin etkisi vardır. Genetik yapısına göre sağlıklı dünyaya gelmiş bir birey yaşadığı olumsuz çevre koşulları, düşük sosyoekonomik düzey gibi nedenlerle genetik bir mutasyona maruz kalabilir, ileriki nesillere aktaracağı genlerde bozulmalar görülebilir. Hastalıklı genlerin aktarıldığı yeni bireyler de ise anne karnından itibaren yaşamlarının her döneminde ilgili hastalık kendini gösterebilir.
Genetik hastalıklar çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir ve tedavisi sınırlı hastalıklardır. Aileden bir kişinin genetik bir hastalık tanısı alması, diğer aile fertleri için de hastalık riski oluşturur.
Yapılan çalışmalar, çocuklarda görülen genetik bozuklukların en sık nedeni olarak multifaktöriyel kalıtımlı hastalıklar yani genetik ve çevresel nedenlerin ortak etkileri ile ortaya çıkan hastalıklar olduğunu göstermiştir.
Genetik testler genellikle kan örneği üzerinden yapılır. Daha az sıklıkla saç, tükürük, cilt, amniyotik sıvı (gebelik döneminde bebeği çevreleyen sıvı) üzerinden yapılabilmektedir.
Genetik danışmanlık; genetik nedenlere bağlı ya da genetik yatkınlık sonucu ortaya çıkan hastalıkların tanısını koyma, tedavi planlamasını yapma, bu hastaları ve ailelerini takip etme, soyağacı oluşturup gelecek nesilleri hastalık riski açısından değerlendirme ve toplum tarama programlarını uygulamasını yapan hizmete denir.
Ülkemiz gen ve bioteknoloji alanlarındaki başarılı çalışmalar ve araştırmaların sonucu olarak genetikte gelişmiş ülke konumuna gelmiştir. Son yıllarda en az 10 gen Türk bilim insanları tarafından bulunmuştur.
Ülkemizde ileri düzeyde hizmet veren gelişmiş üniversite ve klinikler ile insan genomunun kavranması açısından son derece faydalı ilerlemeler gözlemlenmektedir.