Saç ekimi, kişinin güçlü ve yoğun olarak saçlarının bulunduğu, iki kulak arasında kalan bölgeden alınan saçların, saçsız olan bölgeye nakil işleminin yapıldığı cerrahi bir operasyondur. Tıbbi olarak adlandıracak olursak, OTOLOG DOKU TRANSFERİ dir.
Saç ekiminde çeşitli teknikler uygulanmaktadır. En yaygın kullanılan ve bizlerin de kliniklerimizde uyguladığımız saç ekim yönetimleri şunlardır.
• FUE(Foliküler Ünite Ekstraksiyonu)
• DHİ(Direkt Saç ekimi)
Her iki yöntemde de mikro motor adı verilen bir cihaz kullanılmaktadır. Bu cihaz sayesinde donör bölge adı verilen, alım yaptığımız bölgede her hangi bir yara izi ve şişlik kalmamaktadır. Bu yöntemler ile yapılan saç ekimlerinde, alım yapılan kök sayısı kadar saç çıkmakta ve hemen hemen %95 ila %98 oranında başarı sağlanmaktadır.
Genetik yatkınlığı olan kişilerde androjenlerin etkisi ile ortaya çıkan ve hem kadında, hem de erkekte görülen saç kaybı ile ortaya çıkan bir hastalıktır.
Androgenetik Alopesi rahatsızlığı olan erkeklerde saçlar genellikle kafanın ön bölgesinden ve tepe bölgesinden dökülür. Kafanın yan bölgesi ve ense bölgesinde bulunan saçlar ise genellikle dökülmez. Bu bölgedeki saçlar genetik olarak dökülmemeye kodlanmıştır. Genetik olarak veya her hangi bir hastalık söz konusu değil ise bu bölgedeki saçlar dökülmezler.
Demir eksikliğine bağlı anemi, tiroid hastalıkları, yüksek ateş ve enfeksiyon hastalıkları ,saçlı deride mantar, sedef hastalığı, diyabet, bağırsak ve sindirim problemleri,polikistik over sendromu ve menopoz gibi hastalıklar saç dökülmesine neden olabilirler.
Doğum kontrol ilaçları,warfarin ve heparin gibi kan sulandırıcı ilaçlar,epilepsi ilaçları(özellikle dilantin),allopurinol ve kolşisin türü gut ilaçları, antihipertansif ilaçlar, diüretikler, beta blokerler, antienflamatuvar içerikli ilaçlar, prednisone, kolesterol ve lipid düşürücü ilaçlar, prozac, lityum,trisiklik antidepresanlar, tiroid ilaçları,diyet hapları ve kokain saç dökülmesine sebep olabilir.
Günlük yaşam koşulları,geçirilmiş hastalıklar ve yoğun iş temposu gibi nedenlerle yaşanılan stresler akut veya kronik saç kaybına neden olabilir.
Saç köklerine zarar verebilen ve bazı kimyasallar içeren kozmetik ürünlerle yapılan saç bakımları ve kullanılan ürünler saç dökülmesine neden olabilir.
Radyasyon, Zehirlenmeler, ağır diyetler, vücut geliştirmede kullanılan anabolizanlar, steroid ve hormonlar ,genetik hastalıklar, eksik protein içerikli beslenme, kanser tedavileri, saç koparma hastalığı ve cerrahi girişimler de saç dökülmesine sebep olabilmektedir.
Saç ekiminde yaygın olarak kullanılan genellikle iki yöntem bulunmaktadır.
Lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir. Bu yöntemde saçlı deride kesi yapılmaz. Bu hem operasyon sürecinde hem de iyileşme sürecinde hastanın rahatı ve konforu için çok önemlidir. FUE ile yapılan operasyonlarda yara ve dikiş izi olmaması estetik olarak hastanın görünüşüne yansımakta ve hastanın operasyonun sonuçları ile ilgili kaygılarını ortadan kaldırmaktadır. Bu yöntemde saç ekim operasyonu, bir gün boyunca ara verilerek yapılabilir.
Operasyonda mikromotor denilen bir cihaz ile kullanılır. Cihazın ucuna 0,6 ila 0,8 mm çapında değişen ve punch biyopsi adı verilen bir aparat takılır. Bu aparat ile saç köklerinin dibine kadar inilerek bu saç kökleri doku ile birlikte çıkarılır. Çıkarılan bu kökler, saç bulunmayan bölgelere açılan mikro kanalların içerisine yerleştirilir.
DHİ saç ekimi doğrudan saç ekimi anlamına gelmektedir. Aslında bir FUE yöntemidir. Saç ekim aşamasına kadar olan tüm adımlar, FUE yöntemindeki gibidir. Sadece köklerin ekimi aşamasında farklılık gösterir. Bu yöntemde kanal açmaya gerek yoktur. CHOI PEN adı verilen özel kalemler ile yapılır. Bu kalemlerin ucunda özel delikli iğneler bulunmaktadır. Bu iğnelerin ucuna yerleştirilen saç kökleri ekim yapılacak olan bölgeye uygun açılar verilerek yerleştirilir.
Hastaya kaç greft ekileceği, kaç seans yapılacağı, hangi bölgelere ekim yapılacağı, hastadan hangi tahlillerin isteneceği, ekim yapılacak bölgelerin neresine tekli, neresine çoklu greftlerin ekileceği, operasyon öncesi yapılması gerekenlerin ne olduğu, saç çizgisinin nereden başlayacağı gibi çok kritik soruların tüm yanıtları planlama esnasında belirlenir.
Hipertansiyon, şeker hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, ilaç alerjisi gibi bazı riskli hasta grupları ve sürekli ilaç tedavisi gören hastalar için anestezi konsültasyonu planlama aşamasında önemlidir.
Hastanın ağrı hissetmemesi için alım yapılacak bölge lokal anestezik ilaçlarla uyuşturulur. Özel bir iğne ile yapılan bu işlemde uyuşma ve ağrı hissinin giderilmesi 3 ila 5 dakika içerisinde gerçekleşir.
Mikromotor ile yapılan bu işlemden hemen önce, alım yapılacak bölge özel bir sıvı ile şişirilir. Özel sıvı ile şişirilen bu bölgenin yüzeyi genişler, saç kökleri daha serbest bir hal alır. Bu sayede daha çok saç kökü alımı yapmak mümkün olur. Mikromotor ile alınan kökler, içerisinde özel bir sıvı olan kaplara konularak birli, ikili ve üçlü greftler olarak ayrımı yapılır ve sayılarak dizilir. Daha sonrasında soğuk bir yerde muhafaza edilir.
Kanal açma işlemine başlamadan hemen öncesinde saç çizgisi belirlenir ve gene özel iğneler ile ekim yapılacak bölgeye lokal anestezi yapılır. Sonrasında ekim yapılacak bölge özel bir sıvı ile şişirilir ve ekim yapılacak yüzeyin genişlemesi sağlanır. Daha önceden planlandığı şekilde alınan kök sayısı kadar kanal özel bir aparat sayesinde açılır. Genelde slit adı verilen keskin uclar veya safir adı verilen uçlar ile kanallar açılır. Kanal açılması esnasında açılacak kanalın açısının belirlenmesi çok önemlidir. Açılan kanalın açısı, saçın çıkış yönüne göre ayarlanmalıdır.
Ekim işlemi DHİ yöntemi ile yapılacaksa kanal açma işlemine gerek yoktur. CHOI PEN adı verilen özel implant kalemlerinin içerisine yerleştirilen kökler ekim yapılacak bölgeye direkt olarak konur.
Hastaya ekim öncesinde greftlerin gösterilmesi çok önemlidir. Hasta kendisinden kaç greft alındığını ve kaç adet greft ekileceğini görmüş olur ve kafasında soru işareti kalmaz.
Ekim yapılacak bölge ,daha önce lokal anestezi ile uyuşturulduğundan ekim esnasında ağrı olmaz ve hasta ağrı hissetmez. Daha önceden alınmış olan grefler, özel pensetler aracılığı ile açılmış olan kanalların içerisine yerleştirilir.
Ekim işlemi tamamlandığında ekim yapılan yerler serum fizyolojik adlı sıvı ile sprey şeklinde iyice temizlenir. Alım yapılan yere pansuman yapılarak steril gazlı bezler ile kapatılır ve bandajlanır. Hastaya antibiyotik, ağrı kesici, ödem giderici gibi ilaçlar serum içerisinde veya ağız yoluyla verilir. Devamında kullanacağı ilaçlar, yapması gerekenler ve yapmaması gerekenler konusunda bilgilendirilerek taburcu edilir.
Ön görüşme esnasında doktorunuza sağlık geçmişiniz hakkında detaylı bilgi vermelisiniz. Tedavisi devam eden herhangi bir rahatsızlığınız ya da diyabet, tansiyon, ülser gibi düzenli ilaç kullanımı gerektiren rahatsızlıklarınızı, kullandığınız ilaçlar ve kullanım periyodunuzu doktorunuza bildirmelisiniz.
•Aspirin v.b. kan sulandırıcı ya da pıhtılaşmayı önleyici özelliği bulunan ilaçların kullanımı bırakılmalıdır.
•Kan sulandırıcı etkisi bulunduğu için alkol kullanımı mümkünse 1 hafta süreyle, değilse operasyondan 3 gün önce mutlaka kesilmelidir. (saç ekimi öncesi ve sonrası)
•Nikotinin vücut üzerindeki olumsuz etkileri ve operasyon esnasında herhangi bir terslik yaşanmaması adına sigara kullanımı mümkünse 1 hafta öncesinde, en azından 3 gün önce mutlaka kesilmelidir.
•B vitamini ve E vitamini içeren multivitamin prepatları ya da içeriğinde bu vitaminleri barındıran bitki çaylarının tüketimi de kanamayı arttırma etkisi bulunduğu için durdurulmalıdır.
•Kardiyo ya da vücut geliştirme gibi yorucu egzersizler operasyondan 1 hafta önce bırakılmalıdır.
•Saç ekimi öncesi ve sonrası olmak üzere birer gün boyunca kafein içeren içecekler ve kahve tüketimi kesinlikle durdurulmalıdır.
•Saçlarınız yıkanmış olmalıdır.
•Saçlarınıza jöle, saç spreyi v.b. kimyasal saç şekillendiriciler sürülmemiş olmalıdır.
•Saç ve saç derisine herhangi bir lokal ilaç sürülmemiş olmalıdır.
•Operasyon günü önünde düğme ya da fermuar bulunan, geniş yakalı ve rahat çıkarabileceğiniz kıyafetler tercih etmeniz en doğrusu olacaktır.
•Operasyon sabah saatlerindeyse kahvaltınızı yapmalı, öğle saatlerindeyse hafif bir öğle yemeği yemelisiniz. Operasyon esnasında tok olmanız gerekmektedir.
•Saç ekimi operasyonu hastanede kalmanızı gerektirmez. İşlem sonrası hasta dinlenmek üzere evine ya da oteline dönebilir. Operasyon sonrasında en az 6 saat araba kullanmamanız tavsiye edilir.
•2. veya 3.gün yapılacak ilk yıkama öncesine kadar, işlem yapılan bölgeye su temas ettirilmemelidir.
•1 ay sonuna kadar hamam, sauna, havuz ya da denize girilmemeli, bölge yoğun güneş ışığından korunmalıdır. Bu süre içinde şapka kullanılmamalıdır.
•Sert ve küçük yastıkta, seyahat yastığı ya da rulo haline getirilmiş bir havluyu boynunuzun altına yerleştirerek, 35-45 derecelik bir pozisyonda yatmanız tavsiye edilir. Hastanın donör bölge üzerine yatmasında hiçbir sakınca yoktur.
•Alım yapılan ense bölgesinde deri altına serum fizyolojik adlı sıvı verilerek şişirme işlemi yapıldığından, işlem sonrasında birkaç gün pembemsi bir sıvı sızıntısı olabilir. Bu kanama değildir. Endişelenmeyin. Yattığınız yastığınıza bir havlu veya hasta bezi kullanarak,yastığınızın kirlenmesini önleyebilirsiniz.
•Gene operasyon sonrası ilk iki gün başınızı öne eğmeyin. Başınızı öne eğerek cep telefonu, tablet ve bilgisayar kullanımından kaçının. Aksi halde cilt altına verilen serum fizyolojik adlı sıvı alın bölgesine iner, gözlerinizde ve yüzünüzde ödem(şişlik) oluşmasına sebep olur. Normal de de operasyon sonrası yüzde ödem oluşabilir. Böyle bir şişlik olur ise alın bölgesine ve göz kapaklarına buz uygulaması yapın. İki veya üç gün içinde kendiliğinden geçecektir.
•İşlem lokal anestezi ile yapıldığından kafada üç beş gün bir his kaybı olacaktır. Bu nedenle özellikle araca binerken mutlaka bakarak ve kontrollü bir şekilde binin.
•Operasyon sonrası ilk 48 saat en kritik süreçtir. Bu süreç içerisinde ekim yapılan bölgeye her türlü temastan kaçınılmalıdır. Saç nakli yapılan bölgeye, saç köklerinin adaptasyonu için ilk yedi gün, özellikle ilk üç gün çok önemlidir.
•İlk üç gün Alkol tüketimi kesinlikle yasaktır.
•İlk üç gün Aspirin gibi kan sulandırıcılar alınmamalıdır.
•Hasta kendini yoracak aktivitelerden kaçınmalı, mümkün olduğunca dinlenmelidir.
•Saç ekimi işleminden sonra doktorunuzun reçete ettiği ilaçlar, önerdiği losyon ve şampuanlar önerilen şekilde kullanılmalıdır.
•İlk yedi gün yara iyileşme sürecinde ,kesinlikle ekim yapılan bölgeyi güneşten koruyunuz, güneşe temas ettirmeyiniz.
•Ekim alanı ve donör bölge yastık gibi saç köklerine zarar verecek her türlü unsurdan ve temastan korunmalıdır. Uyurken sırt üstü pozisyon tercih edilmelidir.
•İşlemden sonraki 15 gün boyunca geniş yakalı, fermuarlı ya da gömlek gibi kıyafetler giyilmesi önerilir. Bunun sebebi kıyafet değişikliği esnasında kıl köklerinin zarar görmesini engellemektir.
• Her türlü kuaförlük hizmetini alabilmek için operasyonun üzerinden 45-60 gün geçmiş olmalıdır. Saç derisine temas etmemek şartı ile makasla saç kesimine başlanabilir.
•Ekim bölgesi travma yaratabilecek temaslardan korunmalıdır.
•Saç kurutma işlemi havlu ile hafif hareketlerle yapılmalı, saç kurutma makinesi kullanılmamalıdır.
•Operasyon sonrası iki hafta süresince cinsel ilişkiye girilmesi tavsiye edilmemektedir.
•Operasyon sonrası kabuklanma ve iyileşme sebebiyle ekim bölgesinde kaşınma hissi meydana gelebilir. Bölge kaşınmamalı ve kabuklara tırnak ile müdahale edilmemelidir. Kabuklanmanın 10 günden uzun sürmesi halinde mutlaka doktorunuz ile iletişime geçmeniz gerekmektedir.
•İlk yıkama işlemini takip eden 10 gün boyunca saçlar her gün 1 kez olmak üzere tazyiksiz bol suyla yıkanmalıdır.
Operasyondan sonra hastaneden ayrılırken donör bölgenize bandaj uygulaması ve operasyon sonrası şişlik oluşmasını engellemek için bir alın bandajı takıyor olmanız gerekmektedir.
Ekim yapılan bölgede ve donör bölgede oluşacak minik kabuklanmalar ve hafif kızarıklık 15 gün içerisinde ortadan kalkacaktır.
Operasyondan sonra şişme, kaşıntı ve hafif ağrı hissedebilirsiniz. Bu semptomlar doktorunuzun önereceği buz uygulamaları, yumuşatıcı losyonlar ve gerektiği taktirde hafif semptom giderici ilaçlar ile giderilebilmektedir.
Şişlik:
Operasyondan birkaç gün sonra yüzde ve çoğunlukla göz çevresinde nadiren şişlik görülebilir. Bu durumda şişlik olan alana biraz buz koymak en iyi çözümdür. Özel bir ilaç kullanımı gerekmemektedir. Şişlik 5 gün sonra kendiliğinden ortadan kaybolmaktadır.
Kaşıntı:
Kaşıntı iyileşme belirtisidir ve operasyondan 2-3 gün sonra bu hissi hissetmek tamamen normaldir. Ekim yapılan alanı kaşımayın ve tırnaklamayın. Kaşıntı hissi birkaç gün devam edebilir.
Yanma hissi:
Ekim gününden 4 gün sonra özellikle donör bölgede yanma hissi ortaya çıkabilir. Bu durumda, nemlendirici losyonu sadece donör bölgenize günde üç ya da dört kez sürmeniz ve emilmesini beklemeniz önerilmektedir.
Operasyondan sonraki gün klinikte pansuman yapılır. Pansumandan sonra donör bölgedeki bandaj çıkarılmaktadır
Önerilen özel losyon ve şampuan ile tarif edildiği şekilde saç yıkama prosedürüne başlanır. Saç yıkama prosedürü saç derisinin iyileşmesi ve oluşan kabuklanmanın giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Operasyondan sonraki 5-7. Günde ekilen saçlar daha güçlü ve dokunma ile yerinden oynamayacak hale gelmektedir. Ekilen bölgeyi zedelemekten, tırnaklamaktan kaçınmalısınız. Bu dönemde kaşıntı hissedebilirsiniz. Bu normaldir ve iyileşmenin bir işaretidir.
7. gün sonunda kişi normal iş temposuna dönebilir.
2-3 hafta içinde görünüşünüz normale dönecek; ekilen ve mevcut saçlar arasındaki fark kaybolacağı için saç ekimi yaptırdığınız anlaşılamayacak bir görünüme kavuşacaksınız.
Şok dökülme olarak bilinen, ekilen bölgedeki saçların dökülmesi bu dönemde gözlemlenmektedir ve hemen ardından ekilen saçlarınızın büyüme periyodu başlamaktadır. 1. Aydan itibaren bakım ve süreci hızlandırmak amacı ile PRP tedavisi başlanabilir.15 gün arayla 3 seans planlanabilir.
2.ay sonuna kadar ağır tempolu spor aktivitesi yapılmamalıdır.
4. ayda saç büyüme süreci hızlanmakta ve 6.ay civarı saç ekimi operasyonundan beklenen sonucunun yarısı gözlemlenebilmektedir.
Bu dönemde ekilen saçlar büyümeye devam etmekte ve saç telleri güçlenerek kalınlaşmaktadır.
18 ay içinde saç ekim operasyonunuzun nihai sonucunu elde etmiş olacaksınız. Artık saçlarınızın çıkma işlemi tamamlanmış ve ekilen saçların %100’unu görüyor olacaksınız. Daha yoğun, uzun ve güçlü görünümlü saçlara sahip olacaksınız.