Fizik tedavi; hastanın kemik, sinir ve kas sisteminde doğuştan veya sonradan gelişen fonksiyon kayıpları ya da hareket kısıtlılıklarının iyileştirilmesinde fiziksel yöntem ve tekniklerin kullanılmasıdır. Rehabilitasyon ise onarma, iyileştirme gibi anlamlara gelir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon; hastaları fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak destekleyerek günlük yaşamını bağımsız bir birey olarak devam ettirebilmesini amaçlar. Bunlara ek olarak hastanın ağrılarının azaltılması ya da ortadan kaldırılması, kaybedilmiş ya da kısıtlanmış olan hareket işlevlerinin yeniden kazandırılmasıyla yaşam kalitesini mümkün olan en üst seviyeye çıkarmaya çalışır.
Fizik Tedavi Nasıl Yapılır? Yöntemleri Nelerdir?
Fizik tedavi, vücuda dışarıdan fiziksel ajanlarla(sıcak terapi, masaj gibi) yapılmaktadır. Cerrahi bir işlem değildir. Vücutta yara ya da skar izine neden olmaz. Hastanın aldığı tanıya göre bir fizik tedavi planlaması yapılır. Kişiye özel planlanan fizik tedavisi seanslar halinde uygulanmaktadır. Tek seans süresi yaklaşık bir saattir. Rehabilitasyon ise daha geniş bir zamana yayılır, yıllarca sürebilir.
- Egzersiz: Fizik tedavinin en önemli tedavi yöntemlerinden biridir. Fonksiyon kısıtlılığı olan alanlardaki kas ve kemikleri güçlendirmek için fiziksel aktivite kullanılır. Hastanın zayıf bölgelerine, postürüne, hareket kısıtlılığının seviyesine göre kişiye özel egzersiz planları ile bu bölgenin kas ve iskelet sistemi iyileştirilir, kan dolaşımı arttırılır bu sayede doku iyileşmesi hızlandırılır.
- Hidroterapi: Su ile yapılan bu tedavi yönteminde sıcak su banyosu, buhar terapisi, kaplıca, deniz suyu tedavisi gibi yöntemler uygulanır.
- Termoterapi: Tedavi bölgesine yüzeysel ya da derin ısı uygulamaları yapılır. Bu ısı uygulamaları ile bölgedeki kan dolaşımı ve metabolik aktivite arttırılarak iyileşme hızlandırılır.
- Elektroterapi: Farklı frekanslardaki elektrik akımları tedavide kullanılır. Tedavi edilecek bölgeye elektrik akımı verilerek bu bölgedeki kan dolaşımının arttırılması sağlanır; kas güçsüzlüklerinin ve ağrının tedavisi yapılır.
- Fototerapi: Ultraviyole uygulamaları ve lazer tedavileri kullanılır.
- Mekanoterapi: Mekanik hareketler yardımıyla yaptırılan hareketler ile yapılan tedavi yöntemidir. Dokuları germek, eklem aralıklarını genişletmek için çekme hareketleri uygulanılır.
- Manuel Terapi: Elle yapılan bir fizik tedavi yöntemidir. Eklemlere veya kaslara uygulanan hareketler ile bu bölgedeki kan akımını ve hareketi arttırır bu sayede bölgedeki ağrıyı, gerginliği ve kas spazmını kısa sürede tedavi eder.
Hangi Hastalıklar İçin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kullanılır?
- Boyun, beli sırt, diz vb. bölgelerde olan vücut ağrıları için kullanılır. Bu ağrılar ameliyat sonrası, travma sonrası, nörolojik, psikolojik ya da hayat tarzının oluşturduğu ağrılar olabilir.
- Serebral palsi denilen beyin felci problemli çocukların gelişiminin sağlanmasında kullanılır.
- Müsküler distrofi, ALS, MS gibi ileri sinir ve kas problemli hastaların yaşam kalitelerinin iyileştirilmesinde kullanılır.
- Spor yaralanmalarına bağlı gelişen kas zedelenmesi, menisküs problemleri, kırık gibi sorunların iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla kullanılır.
- Kırıklardan sonra uygulanan alçı içerisinde hareket ettirilemeyen eklemlerde sertleşme olan hastalarda
- Lenf dolaşımının bozulduğu hastalarda kol ve bacaklarda gelişen ödemin tedavisinde
- Romatizmal hastalıklarda
- Felç
- Kırıklar
- Fıtık
- Parkinson
Dikkatli Olunması Gereken Özel Durumlar:
Romatizmal hastalıkların aktif olduğu dönemlerde(eklem hassas, kızarmış ya da şişmiş haldedir), açık yaraların üzerine ve enflamasyon riski bulunan bölgelere uygulanan tedavilerde daha dikkatli olunmalı, uzman hekimin önergesi dışına çıkılmamalıdır.
Türkiye’de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Ülkemizde deneyimli uzman hekimler ve çok iyi yetişmiş terapistler ile çalışan ve ileri teknolojik ekipman ile donatılmış merkezlerde:
• Kas iskelet sistemi problemleri
• Nörolojik hastalıklar
• Ortopedik hastalıklar
• Pelvik organ fonksiyon bozuklukları
• Kalp ve akciğer problemleri
• Kronik ağrı
• Kansere bağlı engellilik
gibi pek çok hastalıkta bütünsel yaklaşım prensibi ile çok iyi sonuçlar alınmaktadır.