Nöroloji; beyin, beyin sapı ( orta beyin+ pons +omurilik soğanı ), omurilik ve periferik sinir sisteminin fizyolojisini ve hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Cerrahi bir tıp branşı değildir. Bu organlardaki ameliyat gerektirmeyen hastalıkların tedavisi ile ilgilenir.
Sinir sistemimizden çıkan uyarılar, periferik ( çevresel ) sinirler vasıtası ile kaslara iletilir. Kaslarda da bu uyarıya bir cevap ( kasılma, gevşeme vb. ) oluşturulur. Nöroloji bilimi, kaslarda oluşan bu cevabı değerlendirir. Patolojik bir cevap var ise sorunun kaynağını bulmayı hedefler. Tanıda ilk olarak çok ayrıntılı bir hastalık öyküsü alınır daha sonra gerekli olduğu düşünülen durumlarda görüntüleme testleri yapılır.
Migren, gerilim tipi ve küme tipi baş ağrıları olarak sınıflandırılır. Bunlar dışında başka bir hastalığın belirtisi olarak da ortaya çıkabilir ( grip, otit, beyin kanaması gibi). Migren sıklıkla sabahları uykudan uyandıran bir ağrıyken gerilim tipi baş ağrıları akşamları ortaya çıkar. Ağrının özelliği, şiddeti ve seyri tanıda yardımcıdır. Görüntüleme yöntemleri ile de tanı kesinleştirilir.
Halk arasında “sara” olarak bilinmektedir. Beyindeki sinir hücrelerinin anormal ve aşırı elektriksel deşarjı ( boşalması ) sonucu ortaya çıkan ani ve tekrarlayıcı nöbetlerdir. Kollar ve bacaklarda istemsiz hareketler, titreme, ten renginde gözle görülür beyazlaşma, dalma, şuur kaybı ile ortaya çıkan nöbetlerdir.
Myelin, aksonun ( sinir lifi ) etrafını saran iletimin daha hızlı olmasından sorumlu proteinlerden oluşmuş özel bir yapıdır. Multipl skleroz hastalığı, otoimmün demiyelinizan hastalıklara bir örnektir. Relaps ve remisyonlarla seyreder yani 2 aydan kısa süreli iyileşme ve sonrasında atakların geri dönmesidir. Nöromiyelitis Optika daha nadir görülen demiyelinizan hastalıklardandır.
Beyni besleyen damarlardaki tıkanma ya da kanama sonrası yeteri kadar kanlanamayan bölgede hücre ölümleri meydana gelir. Ani olarak gelişirler. Bölgenin yerine göre kol ve bacaklarda tek taraflı inme (felç) gelişebilir. Tam olarak iyileşemeyen hastalarda felç kalıcı hale gelebilir. Hasarlı bölgenin yeri ve kanamanın büyüklüğüne göre, kanamalar ölüme kadar gidebilecek ciddi tablolar oluşturabilir.
Dopamin eksikliği sonrası ortaya çıkar. Dopamin duygusal tepkilerin kontrolü ve kas hareketlerinin sağlıklı yerine getirilmesinden sorumludur. Alzheimerdan sonra ikinci en sık görülen nörodejeneratif ( sinir hücrelerindeki fonksiyon kaybı ) hastalıktır. Yavaş ilerleme gösteren ve 55 – 65 yaş arasında görülme sıklığı artan bir hastalıktır. En sık belirtileri titreme, kaslarda katılık, hareketlerde yavaşlama ve denge bozukluğudur. Dik durmakta zorlanırlar.
Halk arasında bunama olarak bilinir. Alzheimer hastalığı demansın en büyük nedenlerindendir. Demans; unutkanlık, bellek ve bilinç bozuklukları, zor karar verme, dikkat eksikliği gibi bulgularla kendini belli eden bir hastalıktır.
Kaslarda güçsüzlük, çabuk yorulma, kas hacminin azalması ya da artması, kasılmalar, kramplar kas hastalıklarının belirtisi olabilir. Kas gücü muayenesi ile kasın; yer çekimine ve dirence karşı gösterdiği tepki değerlendirilir.
Duchenne kas distrofisi en sık görülen kas hastalığıdır. Yürüme ve merdiven çıkmakta zorlanma gibi şikayetlerle erken yaşlarda kendini gösterir. Baldırlar bebeklikten itibaren şiş ve serttir.
Medulla spinalis, omurga içerisinde kemik beyin zarları ile korunan; beyinden aldığı uyarıları çevre dokulara, çevre dokulardan aldığı sinyalleri de beyne iletmekle sorumlu yapıdır. İstemsiz davranışları ve refleksleri kontrol eder. Travma gibi nedenlerle omurilikte çeşitli türde yaralanmalar meydana gelebilir. Yaralanmanın yerine ve boyutuna göre de hasarın türü değişmektedir. Boyun kısmında inen motor sinir hücrelerini tutan lezyonlar kol ve bacakları birlikte etkileyen felce neden olabilir. Gövde de saptanan duyu kusurları ve hissizlikte omurilikte bir lezyonun varlığının işareti olabilir.
Nöroloji bölümünde hastaya mental, duyu, kranial sinir ve refleks muayeneleri yapılmaktadır. Tanıda da hastanın anlattığı hikaye ve yapılan muayenenin sonucuna göre gerekli olduğu düşünülen görüntüleme yöntemleri kullanılır.
Bilgisayarlı tomografi (BT)
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
Elektroensefalografi (EEG) : EEG testi, beyinde oluşturulan elektriksel dalgalanmaların elektronik cihazlar vasıtası ile görüntülenmesi işlemidir. Elektrotlar özel yapıştırıcılarla kafa derisine yerleştirilmektedir. Epilepsi tanı takip ve tedavisinde kullanılır. EEG, uyku ve uyanıklık sırasında çekilebilir.
Elektromiyografi (EMG) : Tuzak nöropatiler (karpal tünel sendromu gibi),kas hastalıkları ve Myastenia Gravis gibi nöromuskuler hastalıkların tanısında kullanılır.
Polisomnografi (PSG) : Ev ya da hastane ortamında uygulanabilir. Ev ortamında alınan sonuç daha sağlıklıdır. Uyku kesintilerini ve uykudaki solunum bozukluklarını (apne vb.) göstermek amacıyla yapılmaktadır.
Nörolojik hastalıkların tedavisi, hastalığın kötü ilerleyişini durdurmak, semptomların sıklığını azaltmak mümkünse de hastalığı ortadan kaldırmak amacıyla yapılmaktadır. İlaç tedavileri ile eksik olan nörotransmitter madde yerine konulmaya çalışılır, eşlik eden psikolojik rahatsızlık varsa ona yönelik ek tedavi başlanır. İlaç tedavileri sıklıkla ilaçların kombinasyonu şeklindedir.
Beyinde çeşitli nedenlerle oluşan kanama ve damar tıkanması gibi yaşamı tehdit eden ciddi hastalıklar, yoğun bakım ortamında nöroloji, yoğun bakım uzmanı ve beyin cerrahi uzmanları ile ortaklaşa takip ve tedavi edilir.
Nörolojik rehabilitasyon tedavisi: MS, ALS ve felç gibi nörolojik hastalıklara sahip hastalara, fiziksel ve psikolojik olarak değerlendirilmeler yapılır. Hastada meydana gelen fiziksel ve duygusal hasarı en aza indirgemeye çalışır. Fiziksel rehabilitasyon ile hastanın kaybedilmiş ya da kısıtlanmış olan hareket işlevlerinin yeniden kazandırılması, hastanın günlük yaşam aktivitelerini bağımsız bir birey olarak devam ettirmesi amaçlanır.
Nörolojik hastalıklarda cerrahi işlem gerektiren uygulamaları “Nöroşirürji” branşı yapmaktadır.